Uyandım Günaydın dünya
Sanki her tarafı aydınlık bi’ rüya
Artık istemem ben ellerimde kaybolan zamanı
Denizin ortasında çırpınmanın yok hiç yararı
Henüz yolun başında bedenim musalla taşında
Hala ölmeyi bekliyor kalbim ak düşmüş saçımda
Yazdıklarım dünya’ya ve gençliğime ithafen
Bu ses ve bu sözler artık bil 18 yaşında
Nefret ölüm değil nefret yaşamın ta kendisi
Sen saraylarda büyümüşsün mutluluk prensesi
Ne olup bittiğinden haberdar değil aklım
Bi’ yanım sevap dolu bi’ yanımda günahların efendisi
Apayrı c addelerde ap ayrı şehirlerde
Gözünde kalır silüyetim akar nehirlerde
Ölümün uykusundayım uyandır beni
Belki hayallerde görür seni belki resimlerde
Bu gün kaç insan doğdu bu gün kaç insan öldü?
Bu gün kaç insan boğdu dünya ve kaç insan gördü?
Bu gün kaç insan durmayıp hayallerine doğru koştu?
Bu gün kaç insan güldü kaç insan toprağa gömüldü?
Bu gün kaç çocuk aç kaldı bu gün kaç çocuk köreldi?
Bu gün hangi çocuk hangi branşa yöneldi?
Bu gün anlattıklarım sana sade bi’ dönemli?
Ne anlattığım değil ne anladığın önemli
Nakarat:
Yine hatırlama sakın beni öldüğüm zamanı
Kollarımda yaralar sargılanırken
Düştüm yollara her gece senin peşinden
Kulaklarımda çığlıklar yankılanırken
Haylaz:
Zifirden arındım sokaklarımda lambalar yanar.
İntikamım ezberimde tıpkı kargalar kadar.
Zamanın önüne geçtim geride kaldı korkular.
Kimini korkudan kimini cesaretten aldılar.
Bu benim dünyam gittikçe farklılaştı.
İnsanlar özendikçe yandı sonra fark azaldı.
Hayatta kalmak için şans arandı sonra düştü dizler.
Sabrın sonuna geldim çünkü zamanım daraldı.
Son kez ölüme doğru koştuğumda 18di yaşım
24’e vardığımda ruhum azraili taşır.
Yük binen omuzlarım düşer zamanla.
Tek bir kural vardı her daim dik duracak başım.
İnsan istediğini yaşar yanlış veya doğru…
Yanlışlarımı düzelttikçe başka birisi doğdu
Kulaklarımda çığlıklar yankılanırken..
İçimde bir çok var benimle çığlıklara boğuldu.
Bi gemi kalkar hayattaki sansıma.
Liman yanaşmadan batar akşamına ki
Bu gördüğün en güzel manzaram
Tut elindeki herşeyi parçala der gibi dünya.
Sonunu görüyorum ölene kadar.
Öcümü alacağım ölene kadar.
Yinede güleceğim ölene kadar.
Ölümü seveceğim pes diyene kadar!
Nakarat:
Yine hatırlama sakın beni öldüğüm zamanı
Kollarımda yaralar sargılanırken
Düştüm yollara her gece senin peşinden
Kulaklarımda çığlıklar yankılanırken