Yusuf Hayaloğlu Beni Tutmayın Ulan Mp3 indir

Yusuf Hayaloğlu Merhaba Nalan (2009)
Sanatçı Yusuf Hayaloğlu
Albüm Merhaba Nalan (2009)
Şarkı Beni Tutmayın Ulan
Hit 882 indirme
Haftalık Hit 0 Haftalık indirme.
Boyut 4.68 MB
Tarih 28 Ekim 2017 , Cumartesi günü eklendi.
Puan
10 üzerinden 10 puan. 11 kişi puan verdi.
Beni Tutmayın Ulan Yorumları.
Beni Tutmayın Ulan indir ve şarkı sözü.

Yağmurlu ve uzun bir yolu
Düşe kalka yürümeye çalıştık
Ve inanılmayacak kadar duygusal
Bir geçmişimiz oldu seninle
Üstelik biz bunu, bir ömür boyu
Sürüp gider sanmıştık
Beni tutma, böyle sahnelere gelemem
Beni tutma, çok kötü yanılırsın
Yıllardır öyle biriktim ve öyle gerildim ki
Şimdi topyekün boşalırım
Toz olur dağılırsın
Sen benim en ince telimden
Türkümü çaldın
Sen benim en ücra duygularımı
Talan ederek beslendin
Her şeyin merkezi sendin
Her şey senin etrafında dönerdi
Bar köşelerinde tükenip
Kaldırımlarda sınarken kendimi
Gelip sana sığınırdım
Umutlarım bir kez daha sönerdi
Beni tutma, şantajlara boyun eğmem
Beni tutma, hırsımdan çatlarım
Yıllardır öyle sabrettim ve öyle doldum ki
Şimdi yanardağlar gibi
Birdenbire patlarım
Bir yavru serçe, hayata alışır gibi
Ağzım açık bağlandım sana
Bir topal karınca, yuvasına yaklaşır gibi
Titredim, heyecanlandım sana
Bu akşam, çekip gitmek adına
Bütün ömrümü ve seni sildim
Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda
Zavallı bir figürandım sadece
Anlatamam
Kumlara yazılmış sözcükler kadar
Kısacıktı ümidim
Ve anladım ki birtakım şeyleri
Ben daha ilk dalgayla yitirdim
Beni tutma, ben senin dizlerine çökemem
Beni tutma, elinde kalırım, kırılırım
Yıllardır öyle daraldım ve öyle bunaldım ki
Şimdi bir saniye bile oyalarsan
İnan ki çıldırırım
Sen, kalbimi emanet edecek kadar
Güvendiğim, dost bildiğim
Sen bir lokmayı bile
Tek başıma hazmedemeyip
Birlikte yediğim
Sen, yatalak olsan, altına yapsan bile
İğrenmeden alırım dediğim
Bu nasıl insanlıkmış ulan?
Bu nasıl arkadaşlık, bu nasıl vefa?
Bu nasıl acıymış ulan?
Bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa?
Beni tutma, gazabım yakar ellerini
Beni tutma, hurdahaş olursun
Yıllardır öyle kırıldım ve öyle küstüm ki
Şimdi bir ah ederim
Kaskatı kesilir, taş olursun
Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyayı
Ama sen körsün, ısrarla görmüyorsun
Ben şimdi beynine çakıyorum hayatı
Ama bir türlü algılamak istemiyorsun
Peki, benim gördüklerimi gördün
Ve yaşadıklarımı hiç yaşadın mı sen
Peki, devrik heykellerin önünde
Düşsüz yanılgıları ve yüce gururlarıyla
Yoksul fakat dürüst
Çıplak bir sütun gibi dimdik duranların
Acısını hiç taşıdın mı sen
Beni tutma, gömleğim kan içinde
Beni tutma, darmaduman olursun
Yıllardır öyle çok yedim ve öyle çok doydum ki
Şimdi bir tükürürüm
Havan bozulur, rezil olursun
Ey, kir içinde yüzenler, hayatı kirletenler
Her devirde borusu ötenler
Ey, darbe kaçkınları, ortayolcular, dönekler
Ey, sümüklü böcekler
Ey, bölenler, bölüşenler
Kardeşi kardeşe kırdırıp kanla sevişenler!
Ey, gençliğimizi harcayanlar
Ey, kağıttan kaplanlar, ey zavallı sıçanlar
Ey, ciğeri beş para etmezler
Sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar
Ey, fırsatçılar, cepçiler, hortumcular, tokatçılar
Vurguncular, voliciler, üçkağıtçılar
Ey, sürüngenler, sülükler, bağırsak parazitleri, bitler
Ey kudurmuş itler
Ey, yüzü yırtılmış köçekler, fırıldak varyeteler
Ve ey, dinsiz imansız çeteler!
Beni tutmayın ulan, burama geldi dayandı
Beni tutmayın, bozarım o kirli numaranızı
Yıllardır öyle çok sömürdünüz
Ve öyle çok kan kusturdunuz ki
Ulan, şimdi bir şarjöre diz çöktürürüm alayınızı!